Japonya Seyahatimle İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Yeni yazı geldi haaaanııımmm! Bir süredir yeni yazı gelmesini bekleyenleriniz var, farkındayım. O yüzden şimdiden keyifli okumalar. Kahveler hazır mı? O zaman başlayabiliriz.

Japonya’ya gideceğim belli olduktan sonra en sık duyduğum sorulara cevap vererek başlamak istiyorum.

  1. Gitmeye nasıl karar verdim?

Beni tanıyanlar bu hikayeyi muhtemelen duymuştur ama bilmeyenleriniz için anlatayım. Şimdi benim çoook sevdiğim bir arkadaşım Japonya’da yaşıyor ve ondan daha çoook sevdiğim annesi (kusura bakma Ataman :P) oğluşunu ziyarete gidecekti. Aylardan şubattı ve biz annesiyle tesadüfen buluştuk. Çiğdem teyze de (hikayemizdeki anne) “Ben temmuzda Japonya’ya gidiyorum, sen de benimle gelsene” dedi. Ayrıca “kampanyalı bilet var ama bugün kampanyanın son günü” şeklinde de bombayı patlattı. Hikayemizin asıl kızı da (bu ben oluyorum) düşünceli ve heyecanlı bir şekilde evinin yolunu tuttu. Sonuç olarak Japonya’ya gidip geldiğime göre, hikayenin sonunu hepimiz biliyoruz.

Dünya tatlısı yol arkadaşımla Tsurugaoka Hachimangu Tapınağı, Kamakura
  1. Neden Japonya?

Nasıl gezme sevdalısı olduğum artık malumunuz. Yani bu ülke Japonya değil de adını bile bilmediğimiz dünyanın öbür ucundaki başka bir ülke olsaydı da (sanki Japonya dünyanın öbür ucunda değil dediğinizi duyar gibiyim) ben yine giderdim. Ama Japonya’nın bende yeri ayrı. Hem insanlarını, hem kültürünü, hem dilini hem de ülkedeki görülecek güzelliklerini eskiden beri hep merak etmişimdir. Kendi çapımda Japon dizileri seyredip, Japonca şarkıları dinleyip hatta Japonca kitabı alıp çalışmışlığım var. Japonca bilgim “konnichiwa” ve “arigato”dan ileri gidemedi tabi ama olsun. Ayrıca en sevdiğim yazarlar arasında Haruki Murakami ve en sevdiğim yönetmenler arasında da Hayao Miyazaki var. Japon yemeklerine zaten bayılıyorum (suşiye doymadım doyamadımmm). Kısacası Japonya’ya ait şeyleri seviyorum arkadaş.

Okonomiyaki – deniz ürünlü ve sebzeli bir çeşit pankek
  1. Uçak biletini ne kadara aldım?

Gelelim en çok sorulan soruya. Türk Hava Yolları sağ olsun arada güzel kampanyalar yapıyor. Tabi temmuzda gitmek için bileti şubatta aldık. Temmuza kadar ben bile gideceğimi unuttum ama ucuz bilet için katlanılası bir durum. İstanbul’dan Tokyo Narita Havalimanı’na gidiş dönüş 600 dolar verdim. Ucuz dediğin bu muydu diyebilirsiniz ama Japonya uçak biletleri söz konusu olduğunda, evet bayağı ucuz. Kampanyasız biletler 4000-6000 tl arası değişiyordu en son baktığımda.

  1. Orada konaklama ve ulaşım nasıl?

Çok şükür, bin şükür dünyanın her yerinde yaşayan arkadaşlarıma! Arkadaş yanında kalaraktan daha önce Amerika, Belçika ve İspanya’ya gitmiştim. Seyahat ederken konaklamaya para vermemek büyük bir lütuf. Özellikle bu ülke Japonya ise. Anca morga benzeyen kapsül otellerde filan kalarak iki hafta kalabilirdim sanırım. Çünkü konaklama çok pahalı. Kaldığımız ev de saray değildi tabi, zaten Japonya’da evler küçük. Bir güzel şişme yatağımızı açıp yattık. Gündüzleri de yatağı duvara diktik, keza yürüyecek yer yoktu. Ama ben yerde de yatsam şikayet etmezdim çünkü önemli olan başımızı sokabileceğimiz bir ev olmasıydı. Ha bir de klima. Klimadan bahsetmezsem kendisine çok ayıp etmiş olurum. Onsuz ne yapardık bilmiyorum. Japonya sıcak ve aşırı nemli a dostlar. İlk defa hayatımda, gezerken yanımda havlu taşıdım. Neyse konudan saptım ben yine.

Ulaşımda genel olarak trenleri kullandık. Çünkü ülkenin her yerine yayılmış durumdalar. Çok kolay bir şekilde istediğiniz yere gidebiliyorsunuz. Gider gitmez tren istasyonundan kendimize birer “pasmo” çıkarttık. Akbil gibi bir şey yani. Yokohama ve Tokyo çevresinde hep onu kullandık. Hatta Osaka’da bile geçiyordu. Tüm ülkenin tek bir akbili var demek ki. Yine Japonların pratikliğine bir örnek. Bu makineden aldığınız “pasmo” size ait oluyor ve üzerinde adınız yazıyor. İstasyondaki makinelerden istediğiniz gibi doldurabiliyorsunuz.

İş çıkışı saatlerinde metro

Bir de turistlere özel JR Pass varmış. Japonya’ya gelmeden önce alıyormuşsunuz, 7 günlük, 14 günlük gibi seçenekleri var. Sadece alırken para verip sonra hiçbir şeye para ödemiyorsunuz. Ben bu olayı geç öğrendiğim için alamadım ama yokluğunu çok hissettiğimi söyleyemem. Deli gibi her yeri gezeceğim diyorsanız, aklınızda bulunsun derim.

Genel olarak ulaşım pahalı. Tokyo-Osaka ve Tokyo-Kyoto tren biletleri 30.000 yen civarıydı. Bu da 1000 tl yapıyor. Niye o kadar pahalı derseniz, bu hatta en hızlı tren olan shinkansen kullanılıyor. Yani saatte 320 km hızla gidebilen bir tren. Biz Osaka’ya gidecektik ve uçakla daha ucuz olduğunu fark ettik. Hem yol daha kısa sürdü hem de 7.000 yen yanımıza kar kaldı. Uçak çok tercih edilmiyormuş niyeyse.

  1. Japonya için vize gerekiyor mu?

HA-YIR! İşin en güzel kısmı da bu. Uçaktayken size doldurmanız için iki tane form veriyorlar. Bir tanesine pasaport bilgilerinizi, orada kalacağınız adresi vs. yazıyorsunuz. Diğeri ise gümrük beyanıyla ilgili. İkincisi için her şeye “No” işaretleyip verdik. Zaten havaalanına indiğinizde size yardımcı oluyorlar. Her küçük iş için bile bir görevli var. Sadece bu formlar için yardımcı olan bir görevli var anlayacağınız. Hem de çok güler yüzlüler. Sonra da pasaportunuzu ve bu iki formu verip, pasaportunuza yapıştırılan küçük bir Japonya vizesi alıyorsunuz. Artık 90 gün kalabilirsiniz. İşte bu kadar.

 

Bir daha ki yazıda görüşmek üzere şimdilik sayanora!

-B.

 

Yazar: berins

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir